zeytinburnu-veteriner-kliniği-logo
0212 546 8151
/ info@zeytinburnuvet.com
Makale Arama ›
Anasayfa › Makaleler › Köpekler › Köpeğin derisi
Köpeğin derisi

Köpek bedeninin en büyük organının hangisi olduğunu hiç düşündünüz mü? Üzerinde saatlerce kafa yorduğunuz binlerce yıllık sorulardan biri değil bu, bir köpek sever dostunuza yöneltebileceğiniz çok basit bir soru. Kalp midir? Hayır. Peki ya beyin? Köpekler akıllıdır, dolayısıyla büyük bir beyinleri olmalı. Hayır, beyin de değil. En büyük organları akciğerler ya da karaciğer de değil, bunların her biri köpek bedeni içinde oldukça büyük bir yer kaplasa da. Pes mi ettiniz? En büyük organ köpeğin cildidir, teknik olarak integumenteri olarak bilinir ve cilt, tüy ve cilt altını kapsar. Yavru köpeklerde bu integumenteri, toplam beden ağırlığının %24'ünü oluşturur, ama bu rakam yetişkin köpeklerde % 12'ye düşer. Cilt, çok yönlü bir organdır. Başka önemli işlevleri yerine getirmek için çok özel yöntemlerle uyum sağlama yeteneğine sahiptir. Tüm kas ve kemiklerin doğru yerlerinde kalmasını sağlar. Köpek dostlarımızın kurumalarını önler, çünkü cilt su geçirmezdir. Aynı zamanda cilt köpeğe atıklardan kurtulma olanağını da sağlarken çok önemli bir işlevi de yerine getirir.

Cilde daha yakından bakalım

Cilt ayrıca köpeği pek çok zararlı bakterilerden korur, bu yüzden de bedenin bağışıklık sisteminin çok önemli bir kısmıdır. Bedenin geri kalanı için D vitaminin üretildiği bölgedir. Cilt yağ depolanması için büyük bir alan sağlar, bazı köpeklerin ne yazık ki aşırı derecede yararlandıkları bir işlev. Şişman bir köpeğin, bedeninin cilt altı dokularının büyük bölümünde 2.5 cm kalınlığından daha da fazla yağ biriktirmesi hiç de olağandışı bir durum değildir. Sağlıklı köpeklerde bu yağlı katman soğuğa karşı bir yalıtım olarak görev yapar; şişman köpeklerde ise bu yağ yalıtımı fazla beden ısısından kurtulmalarım güçleştirir, bu yüzden de şişman köpeklerde sıcak çarpması çok daha sık görülür. Cilt, bir köpeğin bedeninin her bir santimetre karesini kaplar, burun, ayaklar ve kulakların iç kısımları da dahil olmak üzere. Bu bölgelerin her birinde cilt, belirli bir amaca hizmet etmek için özel bir yapıya sahiptir.

Burun derisi

Burun üzerindeki cilt genellikle yoğun pigmentlidir, sert ve nemlidir. Burna biraz daha yakından bakarsanız bu arada yavrunuzun burnunuzu yalamamasına dikkat edin yüzeyinin düz olmadığını ve küçük beneklerden oluşuyormuş gibi göründüğünü göreceksiniz.

Kulak derisi

Kulaklardaki ciltten daha çok sayıda yağ hücreleri vardır, bu yüzden de köpek kulağının iç kısımlarında çoğu zaman akıntılar görürüz.

Ayak tabanı derisi

Köpeğin ayak altları da özel bir yapıya sahiptir, böylece ayaklar farklı yer yüzeylerine uyum sağlayabilir. Genellikle yoğun pigmentli olan ayak altları köpek cildinin en sert olan kısımlarıdır. Yüzeyi serttir ve keratinli dokuların oluşturduğu çok sayıda konik parmak benzeri çıkıntılardan meydana gelir. Zamanlarının büyük çoğunluğunu beton ya da asfalt gibi sert yüzeyler üzerinde geçiren köpeklerde bunlar aşınır. Koşma ve atlamanın yarattığı şokları emmeye yarayan yastıklar cilt altında bulunan yağlı dokulardan oluşur, yani bu bölgede biraz fazla yağın bulunmasında hiç bir sakınca yoktur.

Meme bezleri

Meme bezleri de son derece önemlidir. Erkek köpekte tüm yaşamı boyunca işlevsiz kalmalarına rağmen, dişi köpeklerde bu hücreler gebelik ve meme verme sırasında ve sonrasında olağanüstü değişimlere uğrarlar.

Kısa kıl, uzun kıl

Bahse girerim, köpeğin o muhteşem kürkünün de cildin bir parçası kabul edildiğini bilmiyordunuz, değil mi? Köpek cildinin en göze görülür kısmı bedenlerini kapsayan o olağanüstü miktardaki kıllarıdır, Meksika kılsız Köpeği gibi bazı ender istisnalar hariç. Bir dog show izlemiş olan herkesin bileceği gibi, köpek kılları, kısa kıllı Dachshund'un sert, kısa kıllarından bir Alaska Malamut köpeğinin kalın kürkünden, bir Afgan Tazısının uzun ipeksi kıllarına kadar sayısız değişik yapıda görülebilir. Ama görünümü ne olursa olsun, kıllar hep aynı yerden çıkar - kıl kökünden. Bir kıl kökü yalnızca tek bir teli barındırabileceği gibi, 15 kıl teline kadar da barındırabilir. Ama genelde kıl kümeleri, bir grup altı kıl ve bir adet daha uzun ve daha sert üst kıldan oluşur. Bir santimetrekare üzerindeki kıl köklerinin sayısı, farklı köpek ırklarına göre büyük değişkenlikler gösterir. Yumuşak kıllı Dachshund ile Toy Poodle’larda santimetre kare başına yaklaşık 400 ila 600 kıl kökü bulunur, oysa Alman Kurt Köpekleri, Airedale Terrierler ve Rottweiler’larda sadece santimetre" karede 100 ila 300 kıl kökü vardır. Genelde, çok kıl köküne sahip köpek ırklarının kılları, daha az sayıda kıl köküne sahip köpek ırklarınınkıne göre daha yumuşaktır.

Ama kılların çeşitliliği bununla bitmiyor. Kıllar boy, renk, çap ve yapı olarak da ırklar arasında farklılık gösteriyor ve altı gruba ayrılıyor:

Düz kıllar: En sağlam olan kıllar, genellikle kıl kökündeki ana kıllardır.
Sert kıllar: Bu tür kılı, düz kıllardan ayırt etmek kolay olmayabilir, bu kılların bir bölümü hafif dalgalı olur.
Dalgalı sert kıllar: Bu tür yumuşak ve sert kıldan daha kısa ve dalgalıdır.
Sert dalgalı kıllar: Az sertlikte uzun, yumuşak kıllardır. Kıl telinin alt kısımlarında dalgalıdır.
İri dalgalı kıllar: Sert kıllardan daha kısa ve daha yumuşaktır.Köpek türleri arasında böylesine büyük farklılıklar gösteren kıllar, köpeğin en değişken özelliğidir.

Şefkatli bir dokunuş

Köpek cildinin en önemli işlevlerinden biri herhalde, köpeğin beynine çevre ile ilgili mesajlar iletebilmesidir. Bu yeteneğe, dokunma duyusu denir. Dokunmanın köpekler için önemli olduğunu herkes bilir, çoğu köpek de bu dokunmayı ister. Kıl köklerinde sinir uçları bulunduğundan kıllar, köpeğinizi okşadığınızda dokunma mesajını beyne ileten cildin bir uzantısıdırlar.

Köpeğe hafifçe vurmak, köpeklerin en sevdiği dokunma biçimlerinden biridir. Herhalde onları rahatlatan bir duyu bu, çünkü anneleri ile yaşamış oldukları günleri anımsatır. Tabii ki köpek dostumuzun başını hafifçe vurup okşamak bizim için de hoş bir duygu. Köpeğinizi okşamak için iyi olan bir başka yer ise, ağzının kenarlarını sıvazlamaktır. Köpekler çoğu zaman ağızlarının bu bölgelerini bir eşyaya sürtmekten hoşlanırlar, özellikle ağızlarında hafif bir kaşıntı var ise, yani bu kısımlarını kaşırsanız çok hoşlarına gider. Ama hangi nedenle olursa olsun, şefkatle okşandığında çoğu köpeklerin bakışları baygınlaşır ve sakinleşirler.

Bunu artık bildiğinize göre, köpeğinizi okşayıp sevmek artık yeni bir anlam kazandırıyor. Bir dahaki sefere köpeğinizi başını okşadığınızda, yalnızca bu hareketinizle yarattığınız tüm o duyguları düşünün. İnsan-Köpek ilişkisini güçlendirmenin en muhteşem yollarından biri dokunmadır. Köpekler buna bayılır, ve insanlara iyi gelir. Peki o halde ne bekliyorsunuz? Gidin, köpeğinizi okşayın.

Katkılarından dolayı Prof. Dr. Kürşat ÖZER’e teşekkür ederiz.

Çalışma Saatlerimiz

Pazartesi - Cumartesi: 10:00 - 20:00
Pazar: 12:00 - 17:00